24
Altı üstü 24 işte değil mi?? Yaş olabilir, saat olabilir, fiyat olabilir, olabilir de olabilir işte. Ama öyle değil. Öyle olmuyor bazen. O iki rakam ne manalar taşıyor olabilir. Bende olduğu gibi.
2008 Şubatında başladı benim asıl hikayem. Soğuk bir kış günüydü diye başlamıyorum hikayeye. Çünkü sıradan değildi karşıma çıkışın. Tesadüf, şans, kaderin oyunu belki de. Facebooktan yıllardır görüşmediğim kuzenime mesaj atıyorum gayri ihtiyari. Beni hatırladın mı mesajıyla başlıyor tüm herşey. Birden hiç görüşmediğim kuzenimle konuşmaya başlıyoruz. Yakın zamandaki arkadaşımın doğum gününe davet ediyorum onu. Sen daha ortada bile yoksun ama. Doğum günü akşamı geliyor. Tek gelmekten çekindiği için de yanında sen varsın. Şubatın 2 si. Gelip sap sap oturuyorsun ne sohbete katılıyor ne de tek bir kelime. Ne okuduğunu soruyorum kısa ve net bir cevap alıyorum sonra tekrar sessizlik. O gün ne konuştuk ne kadar konuştuk hatırlamıyorum bile.
Ne tesadüf ki 3 gün sonra da senin doğum günün vardı ve biz davet edildik. Sen tarafından olmasa da edildik işte. Çok keyifli zamanlardı ama o zamanlar. Hayatımın en eğlenceli günleriydi. Doğum günün sonrası eve geldiğim zamanı hatırlıyorum. Gecenin bir vakti internete girmiştim seninle sohbet edebilmek için tekrardan biraz daha. Sonra tekrar tekrar buluşmalar, görüşmeler..
İlk kez o zaman kendimi birinin yanında bu kadar ben hissettim. Kendimi ilk kez bu kadar rahat ifade edebilmiştim.. 14 şubatı bile ''arkadaş'' ımla kutluyorum. Bu arada tabi her yanına gidiş gelişte Arkadaşım bana bu kız bence senden hoşlanıyor diye beni dolduruyor ve ben sana artık arkadaş gözüyle bakmamaya başlıyorum.
14 şubat akşamı konuştuklarımızı halen daha hatırlıyorum. Kafam hiç de güzel değildi sözlerimin şu an arkasındayım ama belli etmemek için kafam güzeldi diye yırtıyorum itiraf ediyorum :) Keşke dedim.. Keşke yanımda olsaydın, İzmir' de olsaydın herşey kolay olurdu. Çünkü zora gelip seni kaybetmek istememiştim o zaman bile. Ertesi gün en kaçamak günümdü benim. Belki de pişmanlığım. Gideceğin günün öncesi konuşabilirdik seninle ki internette konuşurken öyle demiştim. Ama o gece hiç birşey konuşmadım seninle. Sen de benimle. Sadece tek bir resim var o geceden kalan bize. Olsun yanyanaydık beraberdik yine de.
Telefonu mu bile kurnazlıkla almıştın hatırlıyorum. Yıllardır görüşmediğim ve yıllardır arkadaşın olan kuzenim güya sarhoş olmuştu ve ne yapacağını soruyordun. Kürrr. 1. Ben nereden bilebilirim. 2. Sen yıllardır tanıyorsun nasıl bilmezsin :) İşte sen benden hoşlandın ilk. Hala daha itiraf etmesen de.
Sen gittin. Ben de gittim. Sürpriz bu ya arkadaşım İzmir' e geliyordu güya alışveriş yapmaya. Sana söylediğimde de aklıma kurt düşürdün ve birden akşam otururken mesaj geldi aniden kalkıp aldı telefonu. Şaşırdım anlamadım ilk başta. 2. mesajda tam da telefonun yanındayken gelince kaptığım gibi mesajı okudum. Kuzenim ve En yakın arkadaşım beraberlermiş ve arkadaşım da bana söylemek için gelmiş yanıma ama kuzenim olduğu için söz konusu çekinmiş. :)
Onları öğrenince bir bize baktım bir onlara. Ben ne kadar gereksiz şeylerle oyalarken bizi onlar gayet mutluydu. 23 ü gecesi başladım sana itiraflarıma biraz biraz. Senden gelen kilit mesajla da çözüldü sana olan düğümüm. Sen de çok nazlı birisin diyordun mesajda. Başka şekilde de olabilirdi belki bilemiyorum. Daha romantik daha duygusal bir şekilde ya da en azından yüz yüzeyken. Ama mesajda sana cevap olarak '' Ömür boyu benim nazımı çeker misin '' diye sordum.
İşte böyle başladı benim ve senin artık BİZ olduğumuz hikaye. Bunu bugün yazmamın sebebi de bugün yine bir 24 günü olması. Benim tekrar doğumumun ay dönümü olması.
Ha bu arada Kuzenim ve En yakın arkadaşım da şu an nişanlı ve evlilik hazırlığındalar. Hatta hazırlık bitti yaz sonu evleniyorlar.
Darısı bizim başımıza :)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder