BİR YAZI ÇARPAR BAZEN YÜZÜNE..
Bir yazı okudum az önce. Tesadüfen bulduğum ama aklımın bir köşesine yazdığım bir yazıydı.
Özet geçmek gerekirse ilk etapta eşinden boşanmayı isteyen bir adamın ağzından yazılan yazı evli bir erkek, eşi ve sevgilisi arasındaki vahim bir olayı anlatmış.
Adam eşinden boşanmak istediğini söyler çünkü başkasına aşık olmuştur ve mutlu değildir. Bunu duyan eş sinirlenir öfkelenir ama sonradan iki şartla kabul edeceğini söyler. Birincisi bunu 1 ay boyunca çocuklarına söylemeyecekler ve ikincisi de bu süre boyunca her sabah yatak odasından kapıya kadar adam kadını kucağında götürecekti. Adam kabul eder. Yeter ki boşansın.. Adamın sevgilisi de mutlu sona ulaşacağı için bu aptalca isteği kabul eder ve bir ay başlar.
Adam eşini her kucağına aldığında farklı şeyler hatırlar. Evlendikleri ilk günü, verdiği sözleri, eşinin kokusunu, eşinin saçındaki beyaz telleri ve hissettiği güveni. Adam vazgeçer boşanmaktan çünkü aslında eşini sevdiğini ama birbirlerini ihmal etmekten bu gerçeği göz ardı ettiklerini farkeder. Sevgiliye açıklar bunu ve koşarak eşinin yanına gider elinde bir demet çiçekle. Ama eşinin cansız bedeniyle karşılaşır eve gidince.
İşin aslı adamın bildiği gibi değildir aslında. Kadın kanser hastasıdır ve bununla üzülecek olan oğlunun bir de babasını ''eşini terkeden biri'' olarak hatırlamaması için eşini oğlunu ve hatta belki de kendini oyalamıştır.
Bana kalırsa belki de cezaların en büyüğünü veriyor eşine ömrü boyunca vicdan azabı yaşatarak ona. Her zaman o son bir ayda belki de yaşayamadıklarını hatırlayacak. Oğluna baktığında ne kadar kötü bir babaya ve ne kadar iyi bir anneye sahip olduğu gerçeği vurulacak yüzüne.
İlk kez belki de senden yada benden bahsetmedim sevgili sevgili. Üçüncü kişiden de bahsetmedim. Ama ihmal diyordu yazıda. Günlük koşturmaca yüzünden çoğu zaman yaptığımız şey bu. O yüzden dokundu belki bu yazı bilemiyorum.
Ya da kaybetme korkusu yüzünden cız etti içim. Senin olmadığın bir güne nasıl uyanılır hayal bile etmem.. Uzakta ol çok uzakta; hiç gelme yada gelmeyeyim ama sen orada ol. Aklım seninle nasılsa doluyor. Şu an olduğun gibi dokunulmaz bir biçimde orada dur..
Ömrüm boyunca...
Not: Merak edenlere yazının orjinal halini de ekliyorum.
http://www.bizimkocaeli.com/yasam-eki/59029-evliler-de-okusun-bekarlar-da.html
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder